|
otarafa: yoshimi strikes back | butarafa: andıç |
Pippa Bacca
|
Sanat dünyasında
Pippa Bacca ismiyle tanınan 33 yaşındaki Milanolu sanatçı Giuseppina Pasqualino di Marineo'nun 31 Mart'ta Türkiye'de kayıplara karıştığı ve o tarihten bu yana kendisinden haber alınamadığı açıklandı. Bacca, sanatçı arkadaşı Silvia Moro ile birlikte 8 Mart 2007'de Milano'dan yola çıktı. Üzerlerinde gelinliklerle yola çıkan iki sanatçı, Balkan ülkeleri ve Türkiye üzerinden kara yoluyla otostop yaparak Tel Aviv'e ulaşmayı hedefliyorlardı. 19 Mart'ta İstanbul'da birbirlerinden ayrılan iki sanatçı, münferit olarak farklı güzergahları izlemelerinin ardından Beyrut'ta yeniden buluşmayı planlamıştı. Ancak Bacca'nın, 31 Mart'ta İstanbul'dan İtalya'daki erkek arkadaşına SMS atmasının ardından sırra kadem bastığı, kendisinden bir daha haber alınamadığı kaydedildi. İtalyan basınında yer alan haberlerde, İstanbul'da İtalyan sanatçıyı ağırlayan bir kamyon şoförünün, Bacca'ya en son Gebze'de rastladığını belirtti. Kamyoncu, Bacca'ya bilet almak istediğini, ancak İtalyan sanatçının bunu kabul etmediğini aktardı. Bacca'nın kredi kartıyla yaptığı son harcamanın da 31 Mart tarihinde öğle saatlerinde Gebze'de bulunduğunu gösterdiği kaydedildi. İki sanatçı, gelinliklerle otostop yaparak gerçekleştirmeyi planladıkları bu seyahatle barış mesajı vermeyi amaçlıyorlardı. |
|
gelinlikle otostop yaparak barış mesajı! keşke günümüz sanatçılarının hepsi sırayla bunu yapsalar ve hepsi türkiyede bir yerlerde kaybolsalar |
cevap ver
kazımkanat
10/04/08
|
taksidomu (tuxedo) giyip amazonlara barış kardeşlik (fraternite anlamında) mesajı götürmüştüm pek ilgi çekmemişti istanbulda yılda 4000 mi 2000 mi kişi kayboluyormuş %0,1 artış olacak önlemlerimizi alalım hemen |
|
Here’s a typical sentence from the Biennial catalog: “Charles Long’s interest in opposing formal and metaphysical forces informs a complex sculptural lexicon marked by radical stylistic shifts that are difficult to categorize.” The simple translation of this sentence: “Help, I don’t really know what Charles Long is doing or why.” |
|
The trick in dealing with contemporary art is in being able to enter the private language created by any particular artist in order to figure out what the rules are. If the artist has, indeed, created a rich enough language, then by definition it isn't really private. Let's take the aforementioned Charles Long. His sculptures, created of the trash collected from the L.A. River near his home, are oddly organic and meant to resemble piles of bird droppings. In an essay written for the catalog, Henriette Huldisch, one of the curators, says, "these sylphlike pieces perched on gridded structures are poetic and elegant, their underpinnings of ecological damage and renewal reconciled with such classical sculptural concerns as volume, line, and balance." So there is something being worked out here. In this case, Long is trying to figure out what happens to volume, line, and balance when it is subjected to the conditions of the L.A. River. The rules of sculpture look different from the perspective of a fake river filled with refuse, not much water, and then repopulated by fish and birds. But it has its own aesthetic and Long has attempted to flesh out what that looks like. It looks like thin, spindly, semi-sickly forms trying to get themselves back into shape again. Long has even gone so far as to help these forms out a bit. He has framed them partially in metal boxes, almost like the splints gardeners will create for sapling trees. There's thus a tenderness in Long's approach to these strange new forms. He's trying to teach himself how to be aesthetically sensitive to this urban swamp. And then he is capturing that feel in intentional objects that express the essentials of the place and the experience of being there. He "sculpturized" the L.A. River, to coin a term. |
|
charles'ın da gelinlik giyip toroslarda otostopa çıkmasını talep ediyorum |
|
İtalyan gelin ölü bulundu |
|
|
|
şimdi, şaşırmış gibi yapalım mı? |
|
gerek yok |
cevap ver
kazımkanat
14/04/08
|
avrupaya rezil olduk refleksi gelişir şimdi en son paris hilton geldiğinde de avrupaya rezil olmuştuk yabancı haber portallarını takip edince kimsenin de umrunda olmadığını görmüştük ondan sonracıma |
|
"...Zaten bu topraklarda herkes, yabancı kadınların mezhebi geniş olduğunu bilir. Özgürlüğün imkânlarını hissettiren varlığıyla yabancı kadın, açık taciz odağıdır. Hele kordiplomatik bağlantıları olmayan, buranın yerleşik kasaba düzenine transfer olmuş dönme bacılar, ne kadar çırpınsalar kanlarında cirit atan hafifliği Türk erkeğine bir türlü unutturamazlar. O kışkırtıcı hafiflik, onlara uygulanan her türlü vahşetin suç karşılığında doğal hafifletici unsur olarak hesaba katılacaktır. Tarkan olsun, Karaoğlan olsun, kaç kuşağın çocukluğundan itibaren elinden tutan gürz bilekli Türk yiğitleri, Bizans'a vardıklarında âdetleri farklı bir dünyanın hafif kadınları tarafından el üstünde tutulur, Evdoksiyaların belini kırar, Katerinalara ağzını siler. Popüler kültürümüzde yabancı kadın hiçbir zaman güçlü ve tekinsiz bir Medea olarak değil, cinselliğini kullanarak yiğidi yoldan çıkarmaya çalışan dişi örümcek olarak sivrilir. Maksat yara almadan onun sırtını yere getirmek, haddini bildirmek ve iffetli yuvaya muzaffer dönmektir. Bir yandan dış dünyayı temsil eden yabancı kadının vaat ettiği özgürlükle başı dönen haz adamı olarak bu sınavdan kasıklarının hakkıyla çıkacaksın, öte yandan kendi hücrenin iç duvarlarını berkiteceksin. İffetin sılada bekleyen cehennem olduğunu her Türk bilir..." Yildirim Turker'den |
|
ne sıkıcıymış türkler de haberimiz yokmuş muymuş |
boşlukları doldurun
bunlara da göz atabilirsiniz:
|
otarafa: yoshimi strikes back | butarafa: andıç |
iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları |