otarafa: S. Duman ve Ömer Uluç butarafa: türkçe yazım kuralları
S. Duman ve Bedri Baykam

cevap ver  chaylaq   07/01/07

bedribaykam

06.01.2007

Küretoryal şizofreni ve resim sanatımız

Başlıktaki “küre”nin ne olduğu belli.. Top anlayın.. Sondaki “freni” de el freni 
gibi bir şey.. Arada kalan “toryal” ve “şizo” sözlerinin mealini çözmeniz için 
bu sanat yazısını okumanız lazım.. Allah kabul etsin..

Bayram sonrası kışlık çalışmalarımı sürdürmek üzere Gayrettepe’deki 
ofisimize gittiğimde Bedri Baykam’ın toplu eserlerinden sonuncusunu 
masamın üzerinde buldum..

“Atlardan İkonlara” adlı kitap veya albüm veya her neyse..

Masamın üzerinde bana bakıyordu..

Kitabın bana baktığı duygusunu veren şey ise kapağa yerleştirilmiş bir Bedri 
Baykam tablosuydu..



***

Bedri Baykam tablolarını artık uzaktan teşhis edebilecek kadar resme 
aşinayım..

Kocaman bir tuvalin üzerine rastgele sürülmüş boyaların yarattığı bir renk 
karmaşası..

Sanki ressam boyaları birbirine karıştırırken eline koluna 
bulaştırmış.. “Üstüme sürersem elbiseye yazık olur..” deyip, elini tuvale 
süre süre o boyaları temizlemiş..

Adetidir.. Tuvali zayi etmeden önce bir de fotoğraf yerleştirir çerçevenin 
içine.. 

Çoğu zaman gazeteden kesilme bir insan sureti.. Bir horoz, bir hurda araba 
fotoğrafı yahut çiftleşmeye hazırlanan çıplak insanlar..

TERCİHİM BEDRİ..
Bu kez kurban olarak Picasso’yu seçmiş.. Picasso elinin birini çıplak başına 
dayamış “Nasıl bir hata yaptım da Bedri Baykam tablosunun içine düştüm..” 
der gibi naçar bakıyor..

Bende kitapla göz göze gelme duygusu yaratan görüntü işte Picasso’nun 
kapağa sıkıştırılmış bu çeresizliğiydi..

Picasso’ya hiç acımam.. Babamın oğlu mu? Bedri ise arkadaşım.. Tercih 
kullanmam gerekirse Picasso’yu Bedri’ye kurban ederim.. 

Üstelik bu Picasso nam şahıs, bizim resmimizin kımıl zararlısı gibidir..

Bizde ressam olmaya niyetli kim varsa onun fikrini bozmuştur..

Geçtiğimiz aylarda Türkiye’ye bir Picasso sergisi getirdiler.. Galiba 
Sabancılar’ın müze olan Atlı Köşk’ünde resimleri teşhir edildi..

Okullar da tutup bebeyi beliği “görgüleri artsın” diye sergiye götürdü.. 

Çocukların resim hakkında bildikleri de birbirine karıştı..

Picasso sergisini gezdikten sonra izlenimlerini ev ödevi olarak yazan bir 
ilkokul öğrencisinin tespiti şöyleydi..

“Picasso bir kadını seviyormuş.. Kadını kamyon ezmiş.. Buna çok üzülen 
Picasso kadının asfalttaki haline bakıp resmini yapmış..” 


***

Eee! Sen kadının iki memesini sırtına koyar, gözlerini tek bir şakakta 
topladıktan sonra kollarla bacakların yerini değiştirirsen olacağı budur..

Bu bakımdan Bedri’yi daha gerçekçi buluyorum.. Bedri Baykam kadınlarının 
hiç değilse bütün organları yerli yerinde..

Zaten çoğu fotoğraflardan derlenme kolaj.. Hata ihtimali yok.. Tablolarına 
konu olan kadınların üstlerine başlarına sürülen boyalar da yanlarına kâr 
kalıyor..

GELİŞME BÜYÜK..
Bedri Baykam’ın “Atlardan İkonlara” adlı son eserini de bu gözle inceledim..

Vatan Gazetesi’nin “her konuya maydanoz” büyük jüri üyesi sıfatıyla geçen 
hafta Türk ressamlarına not veren biri olarak çok titiz davrandım..

Bedri eserinin ilk sayfalarını çizdiği beygir tabloları ile doldurmuş..

Çizilen resimler bir silsile-i merâtib düzeni içinde sayfalara yerleştirilmiş.. En 
başlarda Bedri’nin altı yaşındayken çizdiği beygir resimleri var..

Çocukken çizdikleri daha bir beygire benziyor gibi geliyor insana ama bu 
yanıltıcı.. 

Çünkü sanatçı yeni çizdiği beygir resimlerinde elini özgür bırakmış..

“Bu beygirin kuyruğu da kıçından sarkacağına, kâkül gibi alnından sarksa 
ne lazım gelir..” demiş.. Hoş olmuş..


***

Asıl sürpriz daha doğrusu resim sanatı adına yenilik son tarafta..

Oradaki fotoğraflardan anladığıma göre Bedri kendine “Küretoryal 
Şizofreni” başlıklı bir ana konu seçmiş..

“Küretoryal”in ne olduğunu bilmiyorum.. Sanat danışmanın Levent Bey de 
bilemedi.. Kemal Bey de..

Öyle suratıma baktılar..

Kelimeyi parçalarsanız “küre” dediğinin top olduğu anlaşılır..

Hani içip içip “Hepiniz top olmuşsunuz laan..” diye nara atarız da aklı 
erenler bundan “Herkes global olmuş..” mânâsı çıkarır ya!

Bu da böyle..

TEŞHİSİM BU..

“Toryal”i bulamadık ama şizofreniyi biliyordum.. Beynin cacıklanması..

Kafa içerden sulanıyor, kafatasının su basman seviyesini aşıyor.. Beyin 
lopları suyun içinde şap şap oynuyor..

Tabii doktorlar hastaya yekten “Hemşerim beynin sulanmış, sapıtman 
ondan..” demiyorlar.. Vizite ücretini tehlikeye atmamak için “Sizde şizofrenik 
belirtiler var..” deyip reçeteye davranıyorlar..

Nitekim Bedri Baykam da resimlerini ve sanatçı etkinliğini bu başlık altında 
toplarken belli ki bir şeyin altını çizmek istemiş..

Küretoryal Şizofreni Sergisi’nin fotoğraflarını inceledim..

Paravan şeklindeki ahşap duvarlar üzerinde tablolar asılı.. Ziyaretçiler 
tablolara bakıyor.. Bir koyun sürüsü de içeri dalmış, ziyaretçilerin arasında 
dolaşıyor..

Başlarında bir de kepenekli çoban var..


***

Sanki kurban bayramı için getirilen bu koyunlara son arzuları sorulmuş.. 

Onlar da davar olduklarından “Kesilmeden önce bir Bedri Baykam sergisi 
görsek iyi olurdu..” demişler..

Çoban da sürmüş “Küretoryal Şizofreni” sergisine getirmiş..

İnsancıl bir şey.. 

Ancak bazı koyunlar Bedri’nin resimlerindeki yeşil tonlara bakıp onu yem 
sanmışlar ve tablolara hamle etmişler..

Bunlar da küretoryal şizofreninin cilveleri işte.. Sanatın iyi bir şey olduğunu, 
koyunlara zararı olmadığını bilmek ne güzel..

Yarın: Üyesi bulunduğum büyük jüriyi “Resimden anlamayan cahiller” diye 
eleştiren tesisatçı-ressam Ömer Uluç’a tarihi cevap...


Keywords:bedribaykam
Kategori: sayfa


boşlukları doldurun


bunlara da göz atabilirsiniz:

otarafa: S. Duman ve Ömer Uluç butarafa: türkçe yazım kuralları

iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları