|
otarafa: canlı yayında bu tip şeyler olabiliyor | butarafa: sıtop mooşın anim |
Erik Satie
cevap ver
kazımkanat
08/09/06
|
Show me something new I will begin all over again. E. S. |
cevap ver
kazımkanat
08/09/06
|
|
... |
cevap ver
kazımkanat
11/09/06
|
Oliver Sacks “karısını şapka sanan adam” “The Man Who Mistook His Wife for a Hat” kitabında Dr P. adında beyninin görme kısmında ur çıkan müzisyen bir adamdan bahsediyor. Anladığım kadarıyla ur beynin gerçeklik duygusunun oluşmasını sağlayan kısmına da zarar veriyor. Ve adam farklı bir şekilde algılaya başlıyor. Karısını şapka sanıyor daha doğrusu şapkasıyla karıştırıyor. Ama bu algı bozukluğu müziği algılamasına engel olmuyor. Adam notaları durakları rahatlıkla algılayabiliyor anlamlandırabiliyor hatta müzik etrafını anlamlandırmasına da yardımcı oluyor. Adam gündelik işlerini yaparken devamlı şarkı söylüyor. şarkı söylemeden giyinemiyor, sarkı söylemediğinde öylece kala kalıyor. Sacks söyle diyor. “Onun hayatında imgelerin yerini müziğin aldığını düşünüyorum. Beden imgesi yoktu. Bunun yerine beden müziği vardı, bu da onun seri bir şekilde hareket etmesini sağlıyordu. Ama iç müziği durduğunda tamamıyla aklı karışıyor ve duruyordu aynı şekilde dış dünya ile ilişkisi de duruyordu. Schopenhauer “Bir arzunun tesellisi olan dünya” adlı eserinde müzikten saf arzu olarak bahseder. Temsili dünyayı tamamıyla yitirmiş ama müziği ve arzuyu tam anlamıyla korumuş olan Dr. P’yi görse herhalde Schopenhauer çok etkilenirdi”. Yani anladığım kadarıyla Dr. P ritim duygusuyla çevresine anlam verebiliyordu. Benzer bir şey Awakenings filminde de vardı. Filmdeki hastalar işitsel ve görsel kesintilerde kasılıp kalıyorlar fakat ritmik bir görüntü ya da ses eşliğinde normal bir insan gibi davranabiliyorlardı ya da en azından tepki verebiliyorlardı. Mesela müzik eşliğinde dans edebiliyorlar ya da kareli bir zeminde rahatça yürüyebiliyor karelerin bittiği yerde donup kalıyorlardı. Anladığım kadarıyla burada da hastaların sorunu algısal olarak ritmik süreklilik. Yine benzer bir şey Parkinson hastalarında da var. Sürekli hareketleri gayet başarıyla yaparken, boşlukta titremeye başlıyorlar ya da kekemeler herhangi bir ritimle rahatça konuşurken ya da rahatça şarkı söyleyebilirken sessizlik anında disorder ya da özür su üstüne çıkıyor ve kekeleme başlıyor. Ya da en basiti bir çoğunun yaşadığı çizgilere basmama karelerin içinden gitme gibi takıntılar hepimizin içindeki ritim ve gerçeklik duygusunun bir göstergesi. Müzikte bu sürekliliği sağlayan sey notalar ve duraklar-sesler ve sessizlikler. John cage söyle diyor. “sesin belirgin özelliğinin yüksekliği gücü tınısı ve süresi olduğunu ve sessizliğin -sesin kaçınılmaz partneri- ancak süresiyle tanımlanabileceğini düşünüyorsanız o zaman sesin bu dört önemli özelliğinden en önemlisinin süre olduğu sonucunu çıkarmanız gerekir.” Cage’in sessizliğe yaptığı vurguyu düşününce “sessizlik senfonisi” daha anlamlı hale geliyor. Ya da Michel Nyman’ın “The Man Who Mistook His Wife for a Hat” operası Ya da Yann tiersen’in monochrome’unda bahsettiği white disorder. Ya da Osmanlıda akıl sağlığı bozulmuş olanlara müzik dinlettirilmesi. Ya da Beckett’in son döneminde söylediği su söz "Her sözcük sessizlik ve hiçlik üzerinde gereksiz bir leke gibi" Bir şey bildiğimden ya da bir sonuca ulaştığımdan değil sadece fikir yürütüyorum. Erik satie deki etkileyici olan sey belki de sessizliklere en az sesler kadar belki daha fazla önem veriyor olması. İnsanın içindeki ritim-gerçeklik duygusuna gerçekten dokunuyor. Yani en azından benim için öyle. Yani sessizlik bir anlamsızlık hali değil olup bitenler arasında olan onlara anlam vermemizi sağlayan bir araç. Herhalde asıl anlamsızlık ya da hiçlik mutlak sessizlik hali olurdu. Uyduruyor da olabilirim. Senin fikrini de merak ediyorum. Ajdarı sopayla dövmek yetmez oklava ya da kürek gibi bişey en azından odun gerekir. Bi de böyle bir şey var. silence | war art | silence silence | cave inhuman | silence silence | dreaming avenue | silence silence | tape mirror | silence silence | absence "in memory" | silence silence | blind breaths | silence silence | coda overall | silence silence | between day | silence silence | seconds lesson | silence silence | da capo lips | silence silence | rest mourning | silence silence | non-music endless | silence silence | one two | silence silence | zero screen | silence silence | meal bottle | silence silence | black white | silence silence | dirt skin | silence silence | prison rain | silence silence | unthinkable loss | silence silence | speechless unspeakable | silence silence | stone comedy | silence silence | string formula | silence silence | number implosion | silence silence | chair school | silence silence | reduction dissemination | silence silence | waiting remaining | silence silence | shock naked | silence silence | wigwam secret | silence silence | dice book | silence silence | joke perfect | silence silence | step silver | silence silence | radio symphony | silence silence | "as if" secret | silence silence | impossible double | silence silence | grave before | silence silence | castle exhibit | silence silence | noise absolute | silence silence | pausing connected | silence silence | who into | silence silence | nothing voice | silence silence | named interrupted | silence silence | before finally | silence silence | modul pleasure | silence silence | place |
cevap ver
kazımkanat
11/09/06
|
|
cevap ver
kazımkanat
08/12/06
|
boşlukları doldurun
bunlara da göz atabilirsiniz:
|
otarafa: canlı yayında bu tip şeyler olabiliyor | butarafa: sıtop mooşın anim |
iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları |