|
otarafa: au revoir simone | butarafa: ssion |
bengue/sergi
|
DEEP INSIDE
video installation by Bengü Karaduman opening: 02.09.2006 /18:00 ARTBOKS.DK OFFLINE Spanien 9b. 8000 Århus C. Denmark --------------------------------------------------------------------------------- www.artboks.dk www.bengue.tv |
|
şaaaaanee |
cevap ver
kazımkanat
04/09/06
|
ellerine sağlık cok güzel fikir ben de araştırdım bunları buldum. Araştırdım dediğim ansiklopedi baktım. 16. yy.da Fransa ve İngiltere’de beyaz gelinlik giyilmeye başlanmış. Beyaz saflığın ve bekaretin simgesi sayıldığından ruhban sınıfı bunun kabaca sergilenmesini hoş karşılamıyormuş ta ki 1813 yılında Journal des Dames dergisinde beyaz gelinlik ve duvak resmi yayınlanana kadar. Ondan sonra kopmuş gitmiş. Evrensel olan bir şey var o da duvak. Yalnızca Kuzey Avrupa’lılar sadece kaçırılan kadınların yüzlerini örtermiş. Kırmızı ise Romalılardan geliyormuş. Romada gelinlerin flammeum (ateş kırmızısı) denilen bir renk duvak ya da peçe takmaları bir çeşit moda ya da gelenek gibi bir şeymiş. İbrani ve Arami dillerde gelin örtünme anlamına gelen kallattu, Latincede düğün peçeyle örtünme anlamına gelen obnubere, Almancada kadın (Weib) örtünmüş gizlenmiş anlamına gelen wiba sözcüğünden geliyormuş. Türkiyede ise gelenek kızların telli duvaklı gelin olmalarıymış. Beyaz gelinlik cok partili dönemde yaygınlaşmaya başlamış 80’li yıllarda modernleşen köylere kadar girmiş. Düğünlerde yutmaya çalıştığımız o şey aslında eski bir gelenek olan gelinin duvağındaki başından beline kadar olan tel ya da sırmaymış. Duvak sözcüğü tuğlanın da kökü olan ve kapamak örmek anlamına gelen eski Türkçe bir kök olan “tuğ” dan geliyormuş. Asurlularda evli ve dul kadınlar ev dışında başlarını örtmek fahişelerin ise başı açık olmak zorundaymış. Yahudilikte Hıristiyanlıkta ve İslamiyette de benzer şeyler var. Paulus Korinthoslulara birinci mektubunda söyle diyor. Kadın örtünmüyorsa saçı kesilsin fakat kadına saç kesmek ya da traş olmak ayıpsa örtünsün. Baya eğlenceli bu evlilik konusu, bir sürü sey çıkıyor 860 yılında Papa I. Nikolas nişan yüzüğünün evlenme arzusunu bildirmek için zorunlu tutmuş. Evliliğin kutsallığına inanan papa altından başka bir madenden yapılan yüzüğün de kabul edilmeyeceğine karar kılmış. Türkiye kadınlarını kurtarmak için evlilik kurumunu toptan kaldırmaya çabalamak daha ilerici hem de daha güzel bir çözüm. Nasıl olsa bi gün kalkacak Ignatius reilly. |
|
infolar harika. her kültüre göre degiskenlik göstermesine ragmen, özünde "gizle"meye yönelik durum hep aynı kalıyor. türk musevilerinde bir diger gelenek, kadin ilk evlendiginde beyaz evlenirken, daha sonraki evliliklerinde gelinligin rengi krem renginin tonlarında giderek koyulasmaktaymıs. Karaköy deki 500. Yıl Vakfı' nın müzesinde örnekleri varmis hatta. kına gecesi, ceyiz, baslık parası, yüz görümlügünü, gerdek gecesi gibi seyleri de düsünürsek inanilmaz boyutlar alıyor konu... |
cevap ver
kazımkanat
04/09/06
|
evvelden kumaşların renginden daha çok bahasına (kıymet) bakılırmış Gelin başı müessesi de harika anadoluda her köyde ayrı bir gelin başı yapılırmış. resimleri görünce ınsanın kız-kadın olası geliyo. |
boşlukları doldurun
bunlara da göz atabilirsiniz:
|
otarafa: au revoir simone | butarafa: ssion |
iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları |