SineTek Avrupa // canavarlar

Ağustos 2005 izlencesi

Her Perşembe Saat:19.30

Ankapol Sineması (Kızılırmak Sok. No:14, Kızılay / Tel:419 39 59)

Filmler Türkce altyazılıdır

18 Ağustos Perşembe Saat: 19.30
İspanyol Sinemasından Bir Başyapıt*

*: Dünyanın en büyük sinema sitesi "imdb.com"da CELLAT, halen İspanyol
Sineması'nın
gelmiş geçmiş en iyi filmi durumunda. Imdb notu: 9.1/10

CELLAT
EL VERDUGO
Yönetmen: Luis García Berlanga

Oyuncular: Nino Manfredi, Emma Penella, José Isbert, José Luis López
Vázquez, Ángel Álvarez, Guido Alberti, Julia Caba Alba, María Luisa Ponte,
María Isbert

1963 Venedik FF FIPRESCI (Eleştirmenler) Ödülü
1963 İspanyol Ulusal Gösteri Sanatları Sendikası En İyi Kadın Oyuncu Ödülü

Elli yılı aşkın süredir film yapan İspanyol Sineması’nın en eski ve usta
yönetmenlerinden Luis García Berlanga’nın hiçbir filmi bugüne kadar
ülkemizde ne festivallerde ne de sinemalarda gösterilmedi. Birçoğu
başyapıt niteliğinde yirmiden fazla filme imza atan yönetmen, Buñuel ve
Saura ile birlikte Franco’ya karşı çıkan ve filmleri sürekli sansüre uğrayan
yönetmenlerin başında geliyordu. İspanyol Sineması’nın yaşayan abidesi ve
sinema tarihine Bienvenido Mister Marshall, El Verdugo ve Plácido gibi
başyapıtlarıyla geçen yönetmen, İspanyol sinemasının gelişimine de büyük
katkılar sağladı. Yönetmenin en önemli filmlerinden Cellât, İspanya’da
Franco yönetimi tarafından sansüre uğramıştı.

İlk bakışta ürkütücü bir sözcük olmasına rağmen Cellât, yönetmenin en
önemli kara mizah filmidir. İdam gerçeği ile General Franco döneminde
tanışan ve idam edilmemek için orduya katılıp Ruslara karşı savaşmayı
kabul eden yönetmen, asıl gelişimini de filmlerini sansürleyen ve yıllarca
mücadele ettiği General Franco’nun ölümünden sonra sağlamıştır.

Film, İspanya’da ölüm cezalarının ve bunları gerçekleştirmek için cellâtların
var olduğu bir dönemde geçmektedir... Devletin lojmanında kızıyla birlikte
yaşayan bir cellât, evini kaybetme korkusuyla yıllarca mesleğini
değiştirememiştir. Mesleği yüzünden, ne yazık ki kızıyla da kimse evlenmek
istememektedir. Artık emeklilik yaşı gelmiştir ve yerine de birisini bulması
gerekir. Kendisi gibi yanlış bir meslek seçmiş olan genç bir cenaze
levazımatçısı da işi yüzünden bir türlü evlenememektedir. Sonuç olarak
kimsenin evlenmek istemediği bir kız ve evlenemeyen bir delikanlı… Kısacası
kızla oğlan tam birbirleri için yaratılmışlar. Ama cellâdın bir koşulu vardır:
emekli olduğunda cellâdın yerine geçmeyi kabul ederse kızını oğlana
verecektir. Üstelik suçlu son anda af dilerse ölüm cezasının uygulanmadığını
söyleyerek de delikanlıyı kandırır. Ancak olaylar umduğu gibi gitmez…